Kafa Kaidesi Tümörleri Mikrocerrahisi

Kafatası yüz hatlarını da oluşturan çeşitli kemiklerden ve kıkırdaklardan meydana gelen bir kemik grubudur. Kafa kaidesinden en üste kadar kafayı, göz boşluklarını, nazal boşluğun çatısını, bazı sinüsleri, iç kulakta yer alan bazı kemikleri çevreleyen 5 temel kemik vardır. Kafa kaidesi oldukça kalabalık ve karmaşık bir alandır. Farklı açıklıklar bulunur ve birçok damar, sinir ve omurilik buradan geçmektedir.

Beynin alt tarafında, kafa kaidesinde, en üst birkaç omurda ya da spinal kolonda meydana gelen iyi ya da kötü huylu kitlelerin alınması için kafa kaidesi ameliyatlarından yararlanılmaktadır. Bu bölge oldukça karmaşık, görmesi ve ulaşması zor bir alan olduğu için ameliyatlar genellikle minimal invaziv endoskopik yöntemlerle yapılmaktadır. Mikrocerrahi tekniklerin kullanıldığı ameliyatlar oldukça başarılı sonuçlar vermektedir.

Hangi Durumlarda Kafa Kaidesi Mikrocerrahisinden Yararlanılır?

Kafa kaidesi mikrocerrahisi tekniği gelişmeden önce bu bölgede oluşan kitlelerin alınması için kafatasının açılması gerekirdi. Ancak gelişen teknolojiler sayesinde artık bu işlemleri mikrocerrahi yöntemlerle yapmak mümkün. Günümüzde çok nadir olarak kafa kaidesi tümörlerinin alınması için kafatasının açılması gerekmektedir.

• Kafa kaidesinde görülen konjenital kistler,
• Enfeksiyon sonucunda oluşan kitleler,
• Hipofiz tümörler,
• Beyin ile kafatası arasını çevreleyen beyin zarında görülen meninjiyoma tümörleri,
• Kafa kaidesinde görülebilen ve yavaş büyüyen bir kemik tümörü olan kordom,
• Hipofiz bezinin yanında meydana gelen krayinofarinjiyomlar,
• Kafatası kemiklerini çok erken kapanması, beyin büyümesi ve kafatasının şekli ile ilgili sorunlara neden olan kraniyosinotoz,
• Serebrospinal sıvı fistülleri,
• Anevrizma,
• Arteriovenöz malformasyonları söz konusu olduğunda kafa kaidesi mikrocerrahisinden yararlanmak mümkün olmaktadır.

Kafa Kaidesi Teknikleri

Temel olarak iki farklı kafa kaidesi tekniği bunmaktadır. Bu tekniklerden birisi kapalı olarak da bilinen endoskopik yöntemdir. Diğer teknik ise geleneksel ameliyat yöntemi olan açık cerrahidir. Bu tekniklerden hangisinin kullanılacağına tümörün büyüklüğüne ve yerine göre karar verilmektedir.

Endoskopik Kafa Kaidesi Ameliyatı

Endoskopik kafa kaidesi ameliyatında ameliyat için çok büyük kesilere ihtiyaç duyulmaz. Bunun yerine ameliyat burun içinden açılan küçük bir kesiden gerçekleştirilir. Ameliyatta endoskop adı verilen ince ve küçük bir tüpten yararlanılır. Ucunda ışık ve kamera olan bu tüp aynı zamanda ameliyat alanının detaylı bir şekilde görüntülenmesini sağlar. Ameliyat burundan gerçekleştirildiği için endoskopik endonazal cerrahi olarak da adlandırılmaktadır.

Ameliyat sonrasında burun ve sinüslere bandaj yerleştirilir. Bu bandajlar genellikle birkaç hafta içerisinde alınmaktadır. Hastaların genellikle taburcu edilmeden önce 1 - 2 gün hastanede kalması gerekmektedir. Ameliyat sonrası iyileşme döneminde hastaların, uzman hekimin önerilerine harfiyen uyması gerekmektedir.

Ameliyat sonrasında bazı komplikasyonlar görülebilmektedir. Ağrı kesicilerle ağrıların giderilememesi, 38 derecenin üzerinde ateş, titreme, ameliyat bölgesinde hassaslık ya da kızarıklık, ameliyat kesisinden akıntı gelmesi, burun çevresinde şişlik, nefes almada zorlanma, göğüs ağrısı ve burundan sıvı renkli akıntı gelmesi en yaygın görülen belirtilerdir. Bu belirtilerin görülmesi durumunda uzman hekimin hemen durumdan bilgilendirilmesi gerekmektedir.

Kraniyotomi

Tümörün endoskopik yöntemlerle erişilmesi zor bir yerde olması durumunda ise açık ameliyat olarak da bilinen kraniyotomi tekniğinden yararlanılmaktadır. Kraniyotomi kafatasına açılan kesiden yapılan bir operasyondur. Bazı durumlarda göz kapağından da operasyon yapılabilmektedir. Kraniyotomi özellikle kafa kaidesinin arka tarafında meydana gelen lateral tümörlerde tercih edilen bir yöntemdir. Akustik nevroma gibi tümörlerin tedavisinde kraniyotomiden yararlanılmaktadır.

Meninjiyom, kordom ya da kondrosarkom gibi tümörler bazen kafa kaidesinin arkasında oluşabilmektedir. Bu gibi durumlarda kafa kaidesi mikrocerrahisinden yararlanmak mümkün olmamaktadır. Bu tümörlerin alınabilmesi için kulağın arka ya da üst tarafına kesi açılarak ameliyat buradan gerçekleştirilmektedir.

Göz kapağı kroniyotomisinde ise operasyon göz kapağına yapılan ince bir kesiden gerçekleştirilir. Buradan kafatasında küçük bir bölüm açılır ve buradan kafa kaidesinin ön tarafında yer alan tümörler temizlenir. Operasyondan sonra yüzde olumsuz etkilerin olmaması için göz kapağı kroniyotomisinde plastik cerrah da bulunmaktadır.

Kafa kaidesi vücutta son derece kompleks yapıya sahip olan bölgelerden bir tanesidir. Bu nedenle kafa kaidesinde yapılacak olan ameliyatlar son derece risklidir. Beyin dokusunda, sinirlerde ya da omurilikte meydana gelebilecek hasarlar hastalarda kalıcı sağlık problemlerine yol açabilmektedir.

Ameliyatın başarılı olabilmesi ve istenen sonuçların elde edilebilmesi için operasyonu gerçekleştirecek ekibin deneyimli olması gerekir. Beyin Cerrahisi İstanbul ekibi olarak bu konuda sahip olduğumuz tecrübe tüm kafa kaidesi tümör ameliyatlarını özel olarak planlayıp, gerçekleştiriyoruz.