Bel Kayması Cerrahisi
Bel kayması omurganın alt kısımlarında meydana gelen bir omurga problemlidir. Alt omurlardan biri ileri doğru kayarak altında bulunan kemiğin üstüne oturur. Oldukça şiddetli ağrıya sebep olan bel kayması çoğunlukla tedavi edilebilirler. Tedavi için hem cerrahi hem de cerrahi olmayan yöntemler bulunmaktadır. Ayrıca doğru egzersizlerin günlük rutine dahil edilmesi ile bel kaymasını önlemek mümkündür.
Bel Kayması Belirtileri
Bel kayması rahatsızlığın belirtileri hem kişiden kişiye hem de kaymanın şiddetine göre değişkenlik göstermektedir. Kaymanın hafif olduğu kişilerde neredeyse hiç belirti görülmez. Ancak aşırı durumlarda hastalar günlük aktivitelerini yerine getirmekte zorlanırlar. Hastalığın en sık rastlanan belirtileri arasında bel bölgesinde kronik ağrı, sırt ve bacaklarda sertlik, belde hassasiyet basenlerde ağrı, kalça ve basen kaslarında kasılmaya yol açmaktadır.
Çocuklarda meydana gelen bel kaymalarında genellikle 18 yaşına kadar herhangi bir belirti görülmez. Çocuklarda kayma genellikle sırtın alt bölgesinde beşinci lumbar vertebra ile sakrumun ilk kemiği arasında görülür. Bel kayması ilerleyerek lordoza neden olabilmektedir.
Bel Kayması Kimlerde Görülür?
Bel kayması yetişkinlerde özellikle kemik ya da kıkırdakları etkileyen artrit gibi hastalıklarla birlikte sıkça görülmektedir. Bel kaymasına özellikle 50 yaş üzeri kişilerde rastlamaktadır. Ayrıca kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.
Çeşitli kemik hastalıkları ya da problemleri de bel kaymasına neden olur. Ayrıca fiziksel temas içeren sporlar, jimnastik, vücut geliştirme, ağırlık kaldırma gibi bazı sporlar bel kaymasına yol açmaktadır.
Bel Kayması Nasıl Oluşur?
Bel kayması üç farklı şekilde görülmektedir. Doğuştan meydana gelen bel kaymaları konjenital bel kayması olarak değerlendirilir. Bu problem bebeklerde doğuştan bulunmaktadır. İstmik tip bel kaymasında ise omurga yapısını destekleyen kemikli yapı olan pars interartikülaris de meydana gelen stres kırığı sonrası görülen kaymalardır. Dejeneratif bel kayması ise en sık görülen bel kayması türüdür. Dejeneratif disk rahatsızlığı olan kişilerde ortaya çıkar.
Omurga direkt ya da dolaylı olarak vücudun bütün parçalarına bağlıdır ve yürüme, zıplama, dönme hatta fark edilemeyecek küçük hareketler etkiler. Omurganın alt kısmına bulunan lumbar bölüm sürekli olarak açısal momentuma bağlı baskıya maruz kalır, bu baskıyı emer ve vücut ağırlığının dağıtılmasına yardımcı olur.
Öne eğilme ya da dönme gibi hareketlerin hepsinde vücut ağırlığı bu bölgeden dağıtılır. Yapılan hareketin omurgaya ve onu destekleyen yapılara aşırı yük bindirmesi ya da bir anda travma oluşması durumunda omur öne kayarak altındaki kemiğin üzerine biner. Bu da bel kaymasına yol açar.
Bel Kayması Tedavisi
Bel kayması tedavisinde ameliyat öncesinde koruyucu tedavi yöntemleri tercih edilmektedir. Dinlenme, ağrı kesici kullanımı, bel desteği ya da korse kullanımı ve fizyoterapi bu seçeneklerden bazılarıdır. Hastaların karın ve sırt kaslarını güçlendirmesi, kilo vermesi, bölgeye sıcak ya da soğuk kompres uygulaması bel kayması belirtilerini hafifletmesine ya da durumun ilerlemesini engellemesine yardımcı olur.
Bel Kayması Ameliyatı
Bel kayması probleminde en etkili tedavi yöntemi ameliyattır. Diğer yöntemlerin işe yaramaması durumunda bel kayması cerrahisi tercih edilmektedir. Bel kaymasının sabit olduğu durumlarda basit bir dekompresyon yeterli olmaktadır. Bu işlemde sinire baskı yapan kemik, kıkırdak ya da disk alınır. Dekompresyon işlemi laminotomi, foraminotomi ya da diskektomi teknikleriyle yapılabilmektedir.
İnstabilite olması durumunda kemikler eğilme ya da gerilme durumlarında aktif olarak kaymaya devam eder. Bu gibi durumlarda spinal füzyon gerekmektedir. Spinal füzyon ameliyatında amaç omurgayı tekrar olması gerektiği hizaya getirmek ve çeşitli ekipmanlarla sabitlemektir. Sabitleme için metal vida, plaka ya da tel gibi ekipmanlar kullanılır. Bu işleme lumbar interbody füzyonu adı verilir ve farklı şekillerde uygulanabilmektedir.
Önde mide tarafından yapılan işleme anterior lumbar interbody füzyonu, arka taraftan yapılan işleme transforaminal ya da posterior lumbar interbody füzyonu, arka merkezden yapılan operasyonlara oblik lumbar interbody füzyonu ve son olarak omurganın yan tarafından, kaburganın alt tarafından yapılan cerrahi müdahaleye de lateral lumbar interbody füzyonu adı verilmektedir.
Ameliyat sonrasında kaymanın ilerlemesi önlenir, omurga stabil hale getirilir ve kaymanın neden olduğu ağrı tamamen ortadan kalkar. Bu sayede hastalar gündelik aktivitelerini daha rahat bir şekilde yerine getirebilmektedir.
Bu ameliyatlar oldukça hassas operasyonlardır. Omuriliğe verilebilecek hasarlar hastalarda kalıcı kusurlara yol açabilmektedir. Beyin Cerrahisi İstanbul’un uzun yıllara dayanan deneyime sahip ekibi, bel kayması ameliyatlarını oldukça güvenli bir şekilde gerçekleştirmektedir.
Beyin tümörleri, beynin veya merkezi sinir sisteminin diğer bölgelerinde anormal hücre büyümesi nedeniyle ortaya çıkan kitlesel oluşumlardır.
Beyin Tümörü Nedir?
Beyin veya merkezi sinir sistemi hücrelerinin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyümesi, beyin tümörü olarak adlandırılır. Beyin tümörleri beyin dokusunda veya MSS'deki diğer bölgelerde oluşabilir. Bu tümörler çeşitli semptomlara neden olarak hastaların hayatını olumsuz şekilde etkileyebilir.
Belirtilerin türü hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Belirtiler tümörün türüne, boyutuna ve konumuna bağlıdır. Önemli semptomlar arasında baş ağrısı, bulantı ve kusma, nöbetler ve hafıza kaybı yer alır. Bilişsel sorunlar, görme veya işitme değişiklikleri, konuşma bozuklukları veya dengesizlik gibi nörolojik sorunlar da semptomlardan bazılarıdır.
Beyin Tümörü Nasıl Oluşur?
Beyin tümörlerinin oluşumunda genetik mutasyonlar kritik bir rol oynar. Genetik materyalin anormal değişiklikleri veya mutasyonları, normal hücrelerin kontrolsüz bölünmesine yol açabilir. Bu mutasyonların kanserli hücreler üretme potansiyeli bulunur. Hücresel büyüme kontrolünün bozulması da beyinde tümörlere neden olabilir. Hücrelerin büyümesi ve bölünmesi genellikle sıkı bir şekilde kontrol edilir.
Bununla birlikte, bu kontrol mekanizmaları ortadan kalktıktan sonra hücreler kontrolsüz bir şekilde büyüyebilir. Bu kontrolü kaybetmek beyinde tümörlere neden olabilir. Bununla birlikte, çevresel koşullar da beyin tümörü oluşumunu etkiler. Örneğin, radyasyon, kimyasal veya virüs enfeksiyonları gibi çevresel değişkenler genetik mutasyonları başlatabilir veya mevcut mutasyonların etkilerini artırabilir.
İyi Huylu Beyin Tümörü Nedir?
İyi huylu beyin tümörleri, beynin veya merkezi sinir sistemindeki dokulara zarar vermeyen tümörlerdir. Bu tümörler tipik hücrelere benzer şekilde büyürler ve çoğu zaman yavaş büyürler. İyi huylu beyin tümörleri nadiren ilerler. İyi huylu beyin tümörlerinin tedavisi, tümörün büyüklüğüne, konumuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Tümörler genellikle cerrahi müdahale ile çıkarılabilir. Cerrahi sonrası hastanın semptomları genellikle düzelebilir.
Kötü Huylu Beyin Tümörü Nedir?
Kötü huylu beyin tümörü, beyin veya merkezi sinir sistemi içinde oluşan agresif kanserli bir tümördür. Çevredeki dokulara zarar verir veya yayılır. Normal hücrelerin kontrolsüz ve anormal bir şekilde büyümesi, kötü huylu beyin tümörlerini oluşturur. Bu tümörler hızla büyüyebilir ve yakındaki sağlıklı beyin dokularına yayılabilir. Kötü huylu beyin tümörleri genellikle daha agresif ve karmaşık bir tedavi gerektirir. Cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi ve immünoterapi tedavi seçenekleridir.
Başka Bir Organda Oluşmuş Kanser Beyine Ulaşabilir mi?
Evet, daha önce başka bir dokuda başlayan kanser, vücutta metastaz yaparak beyine ulaşabilir. Bu durum "beyin metastazı" olarak adlandırılır. Kanser hücrelerinin vücudun diğer yerlerinden örneğin, akciğer, meme, böbrek, prostat veya kolon kanseri gibi oluşumlardan kan veya lenf yoluyla beyine yayılması, beyin metastazları olarak bilinir. Beyinde yeni tümörler bu metastatik kanser hücreleri tarafından oluşturulabilir.
Beyin Tümörlerinin En Net Belirtileri Nelerdir?
Beyin tümörünün en yaygın belirtilerinden biri kronik veya şiddetli baş ağrılarıdır. Sabahları veya uyandıktan sonra bu baş ağrıları genellikle kötüleşebilir. Baş ağrılarının yanı sıra, beyin tümörleri nedeniyle kusma ve mide bulantısı da gözlemlenebilir. Beyin tümörleri, vücudun çeşitli bölgelerini yöneten beyin dokusuna baskı yaparak nörolojik belirtilere neden olabilir.
Dengesizlik, zayıflık, koordinasyon bozuklukları, konuşma sorunları, uyuşma veya karıncalanma hissi bu belirtiler arasında yer alır. Nöbetler de semptomlar arasında yer almaktadır. Tümörün türü, nöbetlerin türünü ve şiddetini etkiler. Beyin tümörleri, çevresindeki yapılar veya optik sinir üzerinde baskı yaparak görme bozukluklarına neden olabilir. Bu değişiklikler arasında görme kaybı, çift görme veya görsel alan kaybı yer alır.
Beyin Tümörü Nasıl Teşhis Edilir?
Beyin tümörü teşhisi, hem klinik hem de görüntüleme yöntemleri kullanılarak yapılır. Göz muayenesi, refleksleri ve nörolojik belirtileri değerlendirmek için fiziksel muayene gerçekleştirilir. Beyin dokusundaki değişiklikleri ve tümörleri görsel olarak belirlemek için bilgisayarlı tomografi taramaları kullanılabilir.
Kontrast madde kullanılarak daha ayrıntılı görüntüler alınabilir. Beyin tümörlerini kapsamlı bir şekilde görüntülemek için yaygın olarak kullanılan bir teknik MRG'dir. Bu teknik yumuşak dokuları daha iyi gösterir. Böylece tümörün boyutunun ve konumunun belirlenmesi daha kolay hale gelir. Görüntüleme sonuçları, doktorların tümörün hangi hücrelerden kaynaklandığını belirlemek için bir biyopsi yapmasına izin verir.
Beyin Tümörü İçin Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Beyin tümörü için tercih edilmesi gereken tedavi tümörün türü, boyutu ve hastanın genel sağlık durumu gibi bir dizi faktöre göre belirlenir. Cerrahi müdahaleler, radyoterapi ve kemoterapi, immünoterapi gibi tedavi seçenekleri mevcuttur.